Yazar : Mahmure ERTEN
İlk Yayın Tarihi : 28 Şubat 2011

Erkeklik Zor Zanaat

Dünya Kadınlar Günü yaklaşıyor.. Yine her yerde kadınlar için yere göğe koyulmayan yazılar yazılacak, ezilen, dövülen, sömürülen, sokağa atılan kadınlar, vs. anlatılacak.. Hemcinslerimi yeriyormuşum da bu yazıları gereksiz görüyormuşum hissine sakın kapılmayın.. Elbette yazılsın, hem yazılsın hem anlatılsın..  Kız çocukları okula gönderilsin.. Kaç çocuğun var dendiğinde onlar da evlattan sayılıp çocuk sayılarının içine katılsın..

Aslında ne kadar güçlü ne kadar dayanıklı olduğumuzu bir kadın olarak biliyorum. Güç derken elbette kaba kuvvetten bahsetmiyorum. Güç derken akıl gücünden söz ediyorum.

Ama bu gün size kadınları yazmayacağım.. Bir değişiklik yapacağım..

Ben bu gün size, bir kadın gözüyle erkekler hakkında yazacağım.

Hani bizim doğurduğumuz, yoğurduğumuz, şekillendirdiğimiz sonra da şikayet ettiğimiz erkekler..

Erkek doğdukları için, üstün oldukları düşüncesini kafalarına sokarken bir yandan da çaktırmadan omuzlarına tüm yükleri bindirdiğimiz erkekler..

Daha çocukken ağladıklarında “aa.. ne ayıp erkek adam ağlar mı?” deyip duygularını saklaması gerektiğini  öğrettiğimiz..

“İndir yavrum, indir pantolonunu da aç göster amcalara” diyerek cinselliğin sadece onlara yakışır, sadece onlara ayrıcalıklı bir durum olduğunu  beyinlerine çocukken soktuğumuz,

Çalışmadan evde oturduklarında “adam değil ki eve para bile getirmiyor” diye çemkirdiğimiz..

Erkeklik egolarını kabartıp, onları yücelttikten sonra da tek bir sözcükle komplekse düşürdüğümüz erkekler..

Erkekler sevmeli.. Evlenme teklif etmeli.. Düğünü yapmalı, evini kurmalı, düzeni oturtmalı… Çiçek almalı, para harcamalı, planları yapmalı..

Onlar; Arabanın kapısını  açıp, kapamalı.. Paltomuzu tutmalı, önden bizi yürütmeli, restoranda sandalyemizi çekip bizi oturtmalı, tuvalete gittiğimizde kapısında beklemeli, önemli günleri muhakkak anımsamalı, sürprizler yapmalı, çocuğuyla, eşiyle ilgilenmeli, evin faturalarını yatırmalı, çalışmıyorsak bile bize bakmalı,  trafikte kaza yaptığımızda biz ağlarken o sakinleştirmeli, haksızlıkta dövüşmeli, askerlik zamanı geldiğinde askere, savaş çıkarsa cepheye gitmeli, o hep güçlü olmalı, o hep kuvvetli olmalı, hep bizi kollarının kanatlarının altına almalı..

Biz boşamaya karar verirsek ne ala…

Onlar boşanmaya karar verirlerse yandılar.. Daha başından boşanmayı istedikleri için mağlupturlar. Hele ki biz boşanmak istemiyorsak  öyle kolay boşamak var mı? Yıllarca süründürebiliriz.. Yasalar hep bizden yanadır..  elinde avucunda ne varsa alma hakkına sahip görürüz kendimizi.. İstersek soyar soğana çeviririz..  Çocuğumuz bile tek başına bizimdir asla onlara bırakmayız.. Bırakanlara da hoş gözlerle bakmayız..

Onları öyle sever, öyle sahipleniriz ki.. Birbirimizden bile kıskanırız..

Annesi isek karısından, karısı isek annesinden kıskanır, bir türlü paylaşamayız.. İki sevdiği kadını da  kırmak istemediklerinden,  kime nasıl davranacaklarını şaşırıp, arada kırılan, üzülen, ne olduğunu anlayamayan hep onlar olur..

Başarıları bile tek başına değildir çünkü her başarılı erkeğin  arkasında mutlak biz varızdır..

Bizler kadın doğup, kadın olarak ölürken.. Onlar.. Erkek doğup adam olmak zorundadırlar..

Kadınca söz verildiği görülmüş müdür hiç?.. Verilen sözler bile erkekçedir,

Kısacası erkeklik zor zanaat..

Hal böyle olunca.. mağduriyet konusunda şüpheye düşmemek elde değil..

İki erkek evlat annesi olan bir kadından, başka türlü yazı yazması da beklenemezdi zaten;

Kadın-erkek her zaman birbirimize ihtiyaç duyarken,

Elmanın bir yarısı onlar, bir yarısı biz iken,

Onlar bizsiz, biz onlarsız bir dünya düşünemez iken,

Dileğim, ezilen, dövülen, sömürülen mağdur edilen sadece kadın değil  çocuk, kadın, erkek sınıflandırmadan şu güzel dünyamızda bir tek beşer kalmasın…

One thought on “Erkeklik Zor Zanaat – Mahmure ERTEN (Özgün Yazı)

  1. Daha birçok şey ekleyebiliriz erkeklerin zor zanaat listesine.Bu çok iyi bir başlangıç olmuş.O zor zanaatçilerden biri olarak teşekkür ederim size…

Comments are closed.