Dünyanın En Pahalı Baharat Bitkisi,
Bir İlçemize Adını Veren Bitki,
Mübarek Bitki,
Sahteciliği En Fazla Yapılan Baharat,
Kendi Ağırlığının 100.000 Kat Suyu Sarıya Boyayan Bitki,
Adına Festival Düzenlenen Bitki,
Bir Gramı Altının Gramına Eşdeğer Tutulan Bitki…

Çok değil zamanımızdan yüz yıl öncesine kadar Safranbolu’da 40 köyde safran üretiminin yapıldığı bilinmektedir. Hatta Safranbolu isminin safranı bol veya safran şehri anlamına geldiği İlçenin ismi söylenirken ilk akla gelen şeylerden biridir. Zaman içerisinde boya teknolojisi ve ilaç sanayi indeki gelişmeler, fiyatının pahalı olması tüketimin iyiden iyiye azalmasına neden olmuştur. Günümüzde Safran tarımı, Devlet destekli projeler ile yaşatılmaya çalışılmaktadır.

Safran çok eskiden beri yetiştirilen önemli bir ilaç, baharat ve boya bitkisidir. Ancak ekim alanı son yıllarda “hiç yok” denecek kadar azalmıştır. Safranın tarihsel ve ekonomik olarak çok önemli iki özelliği bulunmaktadır. Tarihsel özelliği, şirin ilçemize ismini vermiş olmasından ileri gelmektedir. Ekonomik özelliği ise, dünyada çeşitli endüstri dallarında çok geniş kullanım alanı bulunan en pahalı baharat olmasıdır. Dolayısıyla, safranın tarihçesi, morfolojisi, tarımı, hasat edilmesi, hasat sonrası işlemleri ve ekonomik değeri üzerinde durularak, tanıtımının yapılması büyük önem kazanmaktadır.

Bugün, dünya piyasalarında, safranın gramı, altının gramına eşdeğer tutulmaktadır. Safran yetiştiren ve ürününü ihraç eden ülkeler, önemli oranda döviz girdisine sahip olmaktadır. Safranın, özellikle ilaç ve gıda endüstrisinde çok geniş kullanım alanı bulunmaktadır. Kanser araştırmalarında, bazı kanser türlerine karşı ümit var bulunduğu için, safran geniş çapta denemelerde kullanılan bir madde durumundadır. Kullanım alanları göz önüne alındığında, dünyada safrana talebin yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, safran ekim alanlarının sınırlı olması nedeniyle, elde edilen ürün, talebi karşılayamamaktadır. Safranın ekonomik değerinin çok yüksek olması ve dünyadaki talebin fazla oluşu, safran tarımını önemli duruma getirmektedir. Geçmişte geniş alanlarda safran yetiştirilmiş bulunan ülkemizde, unutulan tarımın tekrar canlandırılması ve çiftçilerin desteklenmesi, ülkemiz ekonomisi için büyük kazanç olacaktır.

Toplam Safran Üretim Alanı: 3310 m2
2001 Yılı Safran Üretimi: 4500 gr

SAFRAN

Safran Ülkemizde çok eskiden beri yetiştirilen önemli ilaç, baharat ve boya bitkisidir. Osmanlılar zamanında safran üretimini 8-10 tona çıktığı kayd edilmektedir. Safranbolu, İstanbul, Tokat, İzmir, Adana ve Şanlıurfa civarlarında yetiştirilen safran bu gün sadece Safranbolu Davut obası köyünde çok dar bir alanda (3-4 dak) yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Safran (Crocus Sativus) soğanlı bir bitkidir. Soğan çapları 2-4 cm kadardır. Soğanlar küremsi ve hafif basık olup ağ şeklinde kabuklarla sarılmıştır. Yaprakları dar buğdaygil yaprağına benzer, yapraklar çiçeklenme zamanında veya çiçeklenmeden sonra görülür. Eylül, Ekim aylarında açan çiçekler, açık viole rengindedir. Çiçeğin içindeki erkek organları sapları beyaz tepesi sarı renklidir. Dişi organ üç parçalı olarak uzayan portakal sarısı renginde olup, bitkinin faydalanılan kısmı bu kısımdır.

Safran baharat, boya maddesi, ilaç ve kozmetik sanayi ile halk hekimliğinde kullanıldığı söylenmektedir. Safranbolu da tüketim daha çok aşure ve zerde yapımında ve lokum imalatın da kullanılmaktadır. Safran yetiştiriciliğinde oldukça fazla insan gücüne ihtiyaç vardır. Soğan dikilmeden önce çok iyi bir toprak hazırlığı ister. Derin sürümden sonra 3-4 kez ikileme ister. Soğanlar 30-40 cm sıra arası çizilere, 20 cm derinliğe dikilir. En iyi gübreleme yanlış ahır gübresiyle(soğanları örtecek kadar) örtülür ve yiye toprakla kapatılır. Dikim Ağustos 20 – Eylül 10 arasında yapılır. Dikildiği yılın 15 Ekim – 15 Kasım tarihleri arası çiçeklenmeye başlar. İlk yıl çiçek verimi önemsizdir. 2.yıl dekardan 0.75 – 1 kg kadar ürün alınır. 3. Yıl verim 1 – 1.5 kg kadardır.4 yıl dekardan 1 kg kadar daha ürün alabilmektedir. 4. Yıl sonunda Haziran – Temmuz aylarında soğanlar sökülerek başka bir alana 4 yıl için tekrar dikilir. Soğan üretimi için dikilen soğan miktarının 2 katı kadar soğan elde edilir.

Safranbolu da, safran üretimi 3- 4 dekarlık bir alanda yapılmaktadır ve giderek azalmaktadır. Azalmayı etkileyen en önemli faktör yetiştirilmesindeki zorluk, yetiştiriciliği yapacak genç çiftçilerin olmaması ve diğer köylü çiftçilerin bu konuya karşı ilgi duymamalarıdır. Safranın önemi ve yayımı anlatıldığında ise üretim materyali olan soğanın temin edilememesidir. Soğan dikimi 3 –4 yılda bir yapıldığında her yıl ekim şansı yoktur. Üretilen safran soğanı yine aynı miktarda alana dikilmekte ve alan genişlemesi sağlanamamaktadır.

Safran soğanlarının yer altı zararları da soğan üretimini azaltan unsurlardandır. Bu zararlı ile şu an itibarıyla mücadele yöntemi bilinmemektedir.

Dünya piyasalarında gramı, altının gramına eşdeğer tutulan safran için talep çok, yeterli üretim yok.

Safran üreticileri soğan istiyor
Bir gramı 6 dolar, bir dönümde kazandırdığı 5 milyar TL olan safranın cenneti Safranbolu. Fakat sadece 8 üretici safran üretimi yapabiliyor. Çünkü, Tarım Bakanlığı soğan ithalini yasakladığı için üretici soğan bulamıyor. Soğansızlık yüzünden 1920′lerde 600 kilo olan yıllık üretim şimdilerde 10 kiloya düşmüş.

‘Dünyanın en pahalı baharatı’, ‘Sahteciliği en fazla yapılan baharat’, ya da ‘Kendi ağırlığının 100 bin katını sarıya boyayan bitki’ başlıklarından herhangi birini kullanabiliriz safran için. Ama söyleyecek daha çok sözümüz var aşağıda. Kapalıçarşı’ya gidip araştırma yapan, bu esnada safranın gramının 10 milyon TL. olduğunu görüp irkilen bir arkadaşımız sebep oldu Safranbolu’nun yolunu tutmamıza aslında.

Üreticilerle bizi buluşturan ve teknik bilgileri verense İlçe Tarım Müdürü Çetin Ayvalık.

Çok değil 100 yıl öncesine kadar Safranbolu’nun 40 köyünde birden safran üretiminin yapıldığı biliniyor. Tahmin edileceği üzere Safranbolu ismi de “safran şehri” anlamına geliyor. Safranın en çok kullanıldığı sektörler boya ve ilaç sanayi. Ama fiyatının pahalı olması nedeniyle zaman içinde kullanım oranları hayli düşmüş bu sektörlerde. Günümüzde safran tarımı devlet destekli projeler ile yaşatılmaya çalışılıyor ve üretilen az miktarda safranın esas alıcısı da yabancılar. Safran üretimini artırabilmek için ilçede “Altın Safran Film Festivali” düzenleniyor. Kaymakamlık Evi’nde özel paketlerde safran satılıyor ve iyi lokantaların tümünde konuklara safranlı yemekler sunuluyor. Ama safranın yararlarını bilen yabancılar gösteriyor yine en çok ilgiyi bu özel bitkiye.

Bugün, dünya piyasalarında, safranın gramı, altının gramına eşdeğer tutuluyor. Safran yetiştiren ve ürününü ihraç eden ülkeler, önemli oranda döviz girdisine sahip. Kanser araştırmalarında, bazı kanser türlerine karşı ümit vaat ettiği için geniş çapta denemelerde kullanılan bir madde durumunda tıp dünyasında da. Kullanım alanları göz önüne alındığında, dünyada safrana talebin yüksek olduğu Safranbolu’ya akın akın gelen turistleri görmeseniz bile anlaşılabiliyor. Ancak, safran ekim alanlarının sınırlı olması nedeniyle, elde edilen ürün, talebi karşılamıyor.

(tempo web sitesinden alınmıştır.)

Bir bakışta safran…

* Kozmetik sanayiinde, parfüm üretiminde kullanılıyor.
* Türkiye dışında, gıda sanayiinde kullanım alanı çok geniş.
* Tekstil için boya hammaddesi olarak kullanıldığında kendi ağırlığının 100 bin katı büyüklüğünde bir alanı boyayabiliyor.
* Safranla boyanan kilim veya kumaşın rengi hiç solmuyor.
* İlaç sanayisinde; kalp çarpıntısı, nefes zorluğu, gut ağrıları, iştahsızlık, uykusuzluk, bronşit, sindirim bozukluğu ve iktidarsızlık gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor.
* Safran, soğan ile üreyen bir bitki. Toprağın üstüne çıkardığı çiçekleri ekildikten bir ay sonra toplanabiliyor.
* En çok İran, Azerbaycan, Hindistan, Pakistan, Çin, Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya, Fas, Mısır ve İsrail’de yetiştiriliyor.
* Akdeniz’in nemli bölgeleri hariç, Türkiye’nin her yerinde uygun toprak yapısında yetişebiliyor.
* Bir dönümlük üretim alanında, gübre ve soğan için yaklaşık 5-6 milyarlık maliyet gerekiyor.

Safran eken altın biçer

Kilosu 10 milyara satılan safran, Türk çiftçisinin yeni umut kapısı oldu. Bitkinin ekimi yayılıyor!.

Tema’nın dev projesi ilgi görüyor

Beyaz altın olarak adlandırılan pamuk çiftçiliği, yerini yavaş yavaş safrana bırakıyor. Dünya piyasalarında gramı, altının gramına eşdeğer tutulan safran bitkisi, Türkiye’de de adım adım yayılıyor. Bir gramı 7 dolar, kilosu ise 10 milyar lira olan safran bitkisinin üretimi için Harran Ovası’nda geniş bir proje yürütülüyor. TEMA Vakfı’nın sürdürdüğü projede başarı sağlanırsa, safran Türk çiftçisinin yeni ekmek kapısı olacak.

Üreticilik yapmak isteyenler dikkat!

Safran, soğanını ithal etmek yasak olduğu için, Safranbolu’da ve Harran’da küçük bir alanda üretiliyor. Türkiye’de yılda üretilen 40 kilo kadar safranın neredeyse tamamı yurt dışına satılıyor. Çünkü safranın fiyatı yurt dışına çıkışta 3′e katlanıyor. Ancak, dünyanın en pahalı baharatı olan safranın üretimi biraz zahmet istiyor. Yuvarlak bir hesapla, bir dönüme ekilen safran, üreticisine 5 milyar lira kazandırıyor.

Milyarlık baharat

Bir gramı 7 dolara satılan safran bitkisi, pamuğun alternatifi olarak görülüyor. Safranbolu’da 8 köydeki üretim tüm ülkeye yayılıyor.

Düşük maliyetle yüksek kazanç elde etmek isteyenler, son dönemde safran adlı, baharat olarak da kullanılan bir bitkinin heyecanına kapıldı. Gramı 7 dolara satılan safran, adeta altınla yarışıyor. Safranın kilosu iç pazarda 10 milyar liraya kadar alıcı buluyor. Yurt dışında ise bu fiyat rahatlıkla 2-3 katına kadar çıkabiliyor. Son yıllarda Tarım Bakanlığı’nın soğan ithalini yasaklamasıyla üretim sıkıntısı yaşanan safranda, 1920′lerde 600 kilo olan üretim, şimdilerde 10 kiloya kadar düştü.

Çiftçinin yeni geçim kapısı

TEMA Vakfı’nın Harran Ovası’nda sürdürdüğü projeyle safran üretimi yeniden yöre çiftçisinin geçim kapısı olacak. TEMA’nın uyguladığı Safran Projesi’nin ilk adımı, geçen yıl ekim ayında atıldı. İlk safran soğanları Harran Ovası’nda Kuruyer Köyü’nün, Çütlük mezrasında 800 metrekare alana dikildi. İlk çiçekler Aralık 2003′te toplandı. İkinci yılına giren projede bu ay dikilen soğanların aralık ayında çiçek vermesi bekleniyor. Sekiz ailenin sürdürdüğü ve 3 yılda tamamlanacak projenin sonunda ekim alanının 16 dekara ulaşması hedefleniyor.

Tıpta da kullanılıyor

Bugün, dünya piyasalarında safranın gramı, altının gramına eşdeğer tutuluyor. Safran, kanser araştırmalarında bazı kanser türlerine karşı ümit vaat ettiği için, tıp dünyasında geniş çapta denemelerde kullanılan bir madde durumunda. Bu kadar değerli bir bitkiyi önemli kılan özelliklerin başında, geniş bir kullanım alanı olmasına rağmen, üretimin azlığı geliyor.

(takvim gazetesi web sitesinden alınmıştır.)