Yazar : Ahmet CANDEMİR
İlk Yayın Tarihi : 15.12.2010
Hızır
Gerçek adı Belyâ b. Melkândır. Bunun yanında onun Hz Hârun’un soyundan geldiği, isminin Hadr b. Âmiye veya Hadır b. Fir’avn olduğu da söylenmektedir. [1]
Kur’anda Hızır kıssası geçmektedir. Kıssa üç kişi arasında meydana gelmektedir. Kıssada sadece Hz Musa’nın ismi geçmektedir. Diğer iki kişiden biri “genç adam”, diğeri de ilâhi rahmet ve ilme mahzar olmuş “Allah’ın Kulu” diye zikredilir. [2]
Hızır hayatta mıdır?
Sonraki hadis kaynakları ile tarih ve tasavvuf kitaplarında Hızır’ın mitolojik bir kişiliğe büründürülerek tarihte uzun süre yaşayanlardan olduğu, kıyamete kadar da yaşamaya devam edeceği şeklinde bilgiler yer almaktadır.
Bazı hadisçiler, tasavvufçular ve tarihçilerin kaydettikleri rivâyetlere göre Hızır’ın Deccâl’i yalanlaması için ömrünün uzatıldığı, Deccal’ın karşısına çıkacak kişinin Hızır olacağı, Hz Peygamber döneminde hayatta olduğu ve Peygamber’in elçisi olarak Enes’in kendisiyle görüştüğü, Resûlullah vefat ettiği zaman gelip ehl-i beyt’e tâziyede bulunduğu, Ömer b. Abdulazîz ile İbrahim b. Edhem, Bişr el-Hâfî, Ma’ruf-i Kerhi, Cüneyd-i Bağdâdî, Muhyiddin İbnü’l-Arabî gibi tasavvufçular tarafından görüldüğü, Hızır’ın denizlerde, İlyas’ın karada yaşadığı, sık sık bir araya geldikleri Cebrâil, Mikâil ve İsrâfil ile her yıl arefe günü Arafat’ta buluştukları haber verilmiştir.
Burada ayrıca Meleklerin, Şeytanın, Cinlerin, Şehidlerin. Hz Mesih’in durumları da göz önüne alındığında Hz Hızır bizim göremediğimiz bir şekilde hayatını devam ettirdiği düşünülebilir.
Başta Buhârî olmak üzere bir çok hadis ve tefsir âlimi Hızır’ın şu anda hayatta olmadığını söylerler. İbn Kayyim el- Cevziyye de Hızır’ın hayatına dair nakledilmiş rivâyetlerin hepsinin uydurma olduğunu ifade etmiştir.
Alimlerin çoğunluğuna göre Hızır hayattadır, ölümsüzlük suyundan içmiştir.
İslam âlimleri Hızır’ın Peygamber, velî veya melek olduğu konusunda değişik görüşler ileri sürmüşlerdir. Onun nebî olduğunu söyleyenler: Allah tarafından kendisine rahmet ve ilim verilmiş olmasını, kıssada anlatılan işleri kendiliğinden yapmadığı yönünde açıklama yapmasını delil gösterirler. Hızır’ın velî olduğunu kabul edenler ise ona verilen bilginin doğrudan Allah’tan gelen bir ilham olabileceğini söylerler. Hızır’ın melek olduğu iddiası pek taraftar bulmamıştır. Genellikle tasavvufçular onun veli olduğunu, kelam, tefsir ve hadis âlimlerinin çoğu da nebî olduğunu söyler.
Bütün bunlardan çıkan sonuç, fazla taraftar bulmasa da; onun melek olma ihtimalinin daha yüksek olduğudur. Hz. Musa (as)’nın bilmediği şeyleri biliyor olması onun veli ya da kendisi gibi peygamber olduğu tezini çürütmektedir. Çünkü bir veli peygamberden daha çok bilgi sahibi olamaz. Peygamber olduğunu varsaymış olsak Hz. Musa da bir peygamberdir. Öyleyse ondan bir farkının olmaması gerekir. Hızır büyük ihtimal meleklerden bir melektir.
[1] Ebu Hâtim es- Sicistanî, s. 3; İbn Kesîr, I 295; Diyarbekrî, I, 106
[2] Kehf/ 60 -82